Bugun Profesör doktor Gülgün Köroğlu’nun araştırıp derleyip yazdığı yazıya sitemizde yer vereceğiz.
Önceleri sadece bir mitoloji olarak kabul edilen amazonlar yani kadın savaşçıların ülkesi sonra ki bulunan deliller ve araştırmalar ile kesinlik kazanmış hatta türk oldukları üzerinde yoğun doğrululklar ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Amazonların Samsun civarında karadenize dökülen terme çayı (thermedon ırmağı) yakınlarında yaşadıkları kanıtlanmıştır.
Amazon Mitolojisi
Yunan mitolojisine göre Asil adlı yarı tanrı savaşçı Troya savaşında Amazon kabilesinin bir üyesi olan Pentesile adlı bir amazon kadını ile uzun süre ölümüne savaşır, tamamen yorulan Pentesile her ne kadar Asil’i yıldırmaya yaklaşmışta olsa Asil tarafından ölümcül bir kılıç darbesi alır.Asil ölmek üzere olan kadın savaşçının yüzündeki peçeyi açar ve bu sarışın kadına aşık olur. Yaptığından pişman olmuştur.
Şimdi aklımızda şu soru canlanıyor Mitoloji kabul ettik ama bir yarı tanrı’nın bir insan ile nasıl çarpışırken zorlanacağını düşündük hepimiz elbette lakin bu savaşçı kadınların çok iyi dövüştükleri hayatlarının savaşmayla ve dövüşmeyle geçtiğini ve şimşek gibi ata bindiklerinide unutmayalım.
Amazonların Geçmişi
Bu Yunan kaynaklarından yola çıkan Arkeolog Dr.Jeannine Davis Kimball savaşçı Amazon kadınların nerede olduğunu ve nereden geldiklerini araştırmanın yollarını aramaya başlar ve araştırmaları onu Karadenizin kuzeyin Kuzeyine götürür.
Amazonlar nerede yaşamış
Bu kadın savaşçılardan oluşmuş toplumun göçebe olduğu ve Karadenizin kuzeyinden geldiklerini öğrenir ve araştırmalarına Rusya bozkırlarında başlar.
Araştırmaları devam ederken biz Türkleri ilgilendiren kalıntılar Dr’un dikkatini çeker.
(Şaşırdık mı? Elbette hayır savaşçı bi toplum denilince yakın tarihimizi 1. Dünya savaşındaki kahraman ecdadımızın kadınlarını Nene hatun gibi nicelerini tanıyınca bu olay bizi hiç de şaşırtmıyor)
Amazonlar Türk’mü?
Olayın nasıl olduğuna gelelim Onlarca eski gömütü açan ve araştıran Kimball kazılarda çıkan eşyaların ve desenlerinin Altaylı göçebe Türklerin kalıntılarına olan benzerliği onu ve araştırmasının yönünü Altay dağları eteklerine götürür.Böylelikle bugün ki Kazakistan ve Moğolistan sınırları içinde yaşayan savaşçı kadınların Orta Asya kökenli olduğu kanıtlanmış olur.
Dr.Kimball savaşçıları sarışın olarak tasvir eden Yunan mitolojisinden yola çıkarak Altay dağı eteklerinde yaşayan yalıtılmış Türk göçebeleri araştırmaya başlar ve bir köyde yaşayan 10 yaşında ki Meryem Gül ismindeki sarışın Kırgız Türkü kız dikkatini çeker.
Meryem Gül’ün 3000 km uzaktaki Karadeniz kuzeyindeki steplerde kalıntılarda çıkan iskelet örneklerini DNA testine gönderen Kimball çıkan sonuçlar karşısında hayrete düşer çünkü Meryem in mitokondrial DNA sı %99.9 oranında benzerdir ve Kesinlikle bu savaşçı soydan gelmektedir.
Bu araştırma sonucunda Amazonların Orta Asyadan geldikleri kanıtlanmıştır.
Amazon kelimesinin kökenin eski bir Anadolu diline ait olduğu söylenilmektedir kelimenin türeyişi için pek çok tahim olsada en çok rağbet göreni Amazon kelimesindeki “A”, Türkçe’deki -maz- eki gibi olumsuzluk getiren bir takıdır. “Mazo” ise dokunulmaz demektir. Bu görüşe göre Amazon bir erkek tarafından dokunulmaz olan kadın demektir.
Amazonlar nasıl nesillerini devam ettirdi?
Son olarak peki bu Amazonlar hep kadın nasıl türleri devam etti diye merak etmiş olabilirsiniz bunun da cevabı ve tahminleri var.
Amazon kadınlar savaşta esir düşürdükleri erkeklerle birlikte olup sonrasında onları öldürdükleri ya da komşu uygarlıklarla anlaşıp doğan kendilerinden olan doğan kız çocuklarını alıp erkek çocuklarını geri verdikleri gibi söylentiler ağılık basmaktadır.